Abdurrahman Şekerci ve M.Celalettin Erol, Kastamonu'nun gemi yapımıyla ünlü İnebolu ilçesinin Evrenye köyünde dünyaya gelir. Öğrencilik yıllarında çeşitli yerlerde çıraklık yaparak kendilerini geliştiren bu iki gencin yolları İstanbul Perşembe Pazarı'nda kesişir...
Eğitim hayatının ardından İstanbul'a göç eden ikili, Perşembe Pazarı Kalafat bölgesinde ayrı yerlerde çalışmaya başlar. O yıllarda İnebolu'dan İstanbul'a göç edenlerin büyük kısmı denizcilik ve armatörlük işleriyle uğraşırken, diğer kısmı da dökümcülük, tornacılık ve modelcilik işleriyle uğraşmaktadır. İki hemşerinin kaderi bacanak olmalarıyla birlikte değişir. 1954 yılında Türk Makine'yi kurarlar. Celalettin Erol'un Unkapanı Balat semtindeki evinin giriş katında yer alan küçük bir atölyede çalışmaya başlarlar. O dönem marangozlardan gelen taleplere göre özel üretim makineler yaparlar. Başlangıçta fazla bir sermayeleri olmamasına rağmen gece gündüz çalışarak sahip oldukları işi büyütürler.
Türk Makine 1960 yılında Unkapanı'nda bir mağaza daha açar. Balat'taki atölye ihtiyaçları karşılayamaz duruma gelince 1968 yılında imalatı Unkapanı'ndan Anadolu Yakasın'da Kartal'a taşırlar. 23 dönümlük bir araziye 3000 metrekare kapalı alanı olan bir fabrikada imalata devam ederler.
Kartal'da özel yapım ağaç işleme makineleri (Kalınlık - Rabıta - Planya) imalatının yanında, demir sanayicilerinin kullandığı; hidrolik demir testere makinesi imalatına da başlanır. Üretimin hız kazanmasıyla birlikte bölgesel 15 vilayet de ana bayilik sistemi kurulur. Böylece hem perakende hem de toptan satışta önemli bir atılım yapılır.
1969 yılında kanun gereği Türk Makine adı Törk Makine olarak değiştirilir.
1970-1980 yılları arası yaşanan rekabet ortamı gereği fuar ve bayilik çalışmalarına hız verir. Türkiye'nin dört bir tarafı gezilerek mevcut bayilik sayısı 130'a kadar yükseltilir.
1980'li yılların başları, Törk Makine'de ikinci kuşağın görev almaya başladığı ve farklı alanlar da açılım yapılan yıllar olur. İşin mutfağından yönetim kademesine kadar hemen hemen her birimde yetişen ikinci kuşağın devreye girmesiyle dış pazarlara açılım başlar.
1980'li yılların sonuna doğru, günün teknolojisine uygun makine parkuruna sahip ikinci bir fabrika binasıyla kapalı üretim alanı 10.000m2'ye çıkartılır.
İkinci kuşağın atılımları ve 1980'li yıllarda Türkiye'nin ekonomi politikalarında yaşanan değişim Törk Makine'yi de etkiler ve ihracat hareketi başlar. Öncelikle Ortadoğu, S. Arabistan ve yakın komşu ülkelere ihracat başlar. Firma yurt içinde kısa sürede kurduğu bayilik sistemini yurtdışında da gerçekleştirir.
1980'li yıllar, özellikle toplu konut ve kooperatif sistemlerinin gelişmesine bağlı olarak klasik tip makinelerden daha seri kesim yapabilen, üretimde daha serilik gerektiren makinelere, özellikle yatar daire kesim makinelerine ihtiyaç duyulan bir dönemdir. Bu dönemde başlayan bu ihracat hamlesi bir süre sonra Törk Makineyi yabancı firmalarla rekabete iter.
2000'li yıllarda ihracatın artmasıyla birlikte AC İthalat İhracat adında bir ticaret firması kurulur. AC İthalat İhracat'ın kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayana Mustafa Şekerci, "A ve C kurucularımızın isimlerinin baş harfleridir. Törk Makine logosunun da bir parçası olan AC ibaresi, yakın zamana kadar seri imalatını yaptığımız makineleri özellikle kalınlık makinesini çoğu yerde Törk Makine'nin önüne çıkararak AC olarak tanınmasına da neden oluyordu. Bu bilinilirliği de kullanarak AC ismi ve markasını Törk Makine’nin yanında devam ettiriyoruz." diyor.
AC İthalat İhracat firmasının kurulmasının ardından makine imalatının yanı sıra, özellikle Almanya ve İtalya'dan sektörün önde gelen firmalarıyla distribütörlük çalışmaları yapılır. Bu distribütörlük anlaşmaları firmanın ticari çizgisine olumlu katkılar sağlar. AC İthalat İhracat ile sektörde öne çıkan Almanya, İtalya ve Uzakdoğu firmalarıyla çalışmaya başladıklarını belirten Mustafa Şekerci, "Bu sayede yurt dışında nasıl hareket etmemiz gerektiğini, pazarlama alanında neler yapmamız gerektiğini çok daha iyi gördük. " diyor.
Yapılan iş birliktelikleri ile, kendi ürettikleri makineleri tamamlayan diğer makine gruplarını da ithal ederek; tek tek makine satmak yerine, proje bazlı komple hat çalışmaları da yapmaya başlanır. Mustafa Şekerci, "Bu şekilde hem yurt içinde hem yurt dışında anahtar teslim projeler ile müşterilerimize hizmet vermeye başladık. Tek tip, standarttın yanında müşterilere komple hizmet vermek bir ekip, bilgi ve deneyim işidir. Tüm bu bilgi birikim ile başarılı projeler ortaya çıkarttık." diyor. Komple hat kurma işini ilk kez İran'da gerçekleştirirler. Bu çalışma Kazakistan başta olmak üzere diğer Türk Cumhuriyet'lerinde de devam eder.
1990-2000 yılları arasında ihracat payını oldukça yükselten Törk Makine, bu dönemde dünya çapında 25 ülkeye ihracat yapan ve bayilikleri olan bir firma konumuna gelir. “ Çin dahil hemen hemen dünyanın her tarafında makinelerimiz çalışıyor. Sektör içerisinde Türkiye'de olduğu gibi yurt dışında da markamız ve kalitemiz tescillenmiş durumda." diyen Mustafa Şekerci, o dönemde yabancı firmalar karşısında yaşadıkları olumsuzlukları ise şöyle özetliyor: "Ekonomide yaşanan istikrarsızlıklar, döviz kurlarının değişkenlik göstermesi gibi nedenlerle bir Avrupa firması kadar istikrarlı olamıyorduk. Avrupa ülkelerinde üretim yapan arkadaşlarımız bir liste çıkardığı zaman, bu liste en az üç sene gidebiliyor veya senelik ufak oranlarda değişiklikler görülebiliyordu. Fakat bizim günlük, haftalık, aylık oranlarımız çok yüksek, bu nedenle istikrarlı bir fiyat politikası oluşturamıyordu."
Perşembe Pazarı eski özelliğini kaybetmesiyle 2004 yılında İkitelli Keresteciler sitesinde yeni bir satış mağazası açılır. 2008 yılında Unkapanı'ndaki mağaza tamamıyla İkitelli'ye taşınır.
Yaklaşık 15 senedir distribütörlüğünü yaptıkları konusunda uzman İtalyan firmayla ortak hareket ettiklerini belirten Mustafa Şekerci, "Birlikte know-how çalışmaları yapıyoruz. Firmanın yapmış olduğu büyük ebatlama kesim makinesinin biraz daha küçük ve ekonomik olanını üreterek onlar üzerinden bütün dünyaya pazarlıyoruz. Bu çalışmamızı genişletmek istiyoruz. Bugün Amerika ve Avrupa pazarına yaptığı ihracatı ortaklaşa iş yaptığımız İtalyan firması üzerinden yapmaya devam ediyor. Bu bölgeler dışında kalan Rusya, Türk Cumhuriyetleri, Ortadoğu (özellikle İran ve Irak) ve yakın komşu ülkelerimize direkt kendimiz ihracat yapıyoruz." diyor.
Son yıllarda üçüncü kuşağında şirket kademelerinden görev almaya başladığını belirten Mustafa Şekerci, "Kurucular; Abdurrahman Şekerci ve Celalettin Erol’un torunları da şirket kademelerinde faaliyet göstermektedirler. Onlar da bizim geldiğimiz gibi Törk Makine mutfağının içinde büyüyorlar." diyor. Aile şirketi olarak uyum içinde bugünlere geldiklerini belirtirken, üçüncü kuşağın çok istekli olduğunu ve şirketin çok daha iyi noktalara gideceğine olan inancını vurguluyor.
Bugün 10 dönümü kapalı olmak üzere toplam 23.000m2'lik alanda çalışmalarına devam eden Törk Makine, günün en teknolojik makinelerini üretmeye devam ediyor. Teknolojik çözüm ortakları olan Alman ve İtalyan firmaları ile birlikte yüksek teknolojiye sahip Süreç Otomasyonlu Panel Ebatlama Makineleri, Yatar Daire ve Endüstriyel Kenar Bantlama Makineleri üretimine devam eden Törk Makine'nin öncelikli hedeflerinden biri, geçen yıllar içinde şehir içinde kalan Kartal fabrikasını daha uygun bir noktaya taşımak. Bunun için Mustafa Şekerci, "Kısa ve orta vadede taşınma işlemini tamamlayarak çok daha modern tesislerde üretime devam edeceklerini" belirtiyor.
Törk Makine, Arge çalışmalarında uluslararası tecrübeye sahip mühendisleri ve deneyimli ekibi ile yenilikçi projeler geliştirmeye gayret ediyor. 60. Kuruluş yılına da denk gelen Tüyap Ağaç İşleme Makineleri 2014 fuarında, sektöre yeni bir soluk getirecek olan endüstriyel bantlama makinesi NAVIGA X360'ın lansmanını gerçekleştirdi.
"Bu ve diğer projelerimizde en önem verdiğimiz husus, ülkemizin global pazarda algısının gelişimine de katkıda bulunabilecek özellikte olmalarıdır. Törk Makine'nin orta ve uzun vadede daha iyi yerlere gelmesini hedefleyerek, Türk Sanayisine uzun yıllar daha hizmet etmeye devam edeceğiz. "